5 Aralık 2012 Çarşamba

Bak Deniz, bak... bak sadece...
hayat durmuş, sikimizde değil...
enteresan

8 Ekim 2012 Pazartesi

şarkı yok

yaa ben bu şarkıda çok ağlıyorum amk!

Aşk Nelere Değer...

*2009'da yazmışım, kalmış taslaklarda

Aşk... Bencilliğin doruk noktası... Hayatı kendine ve karşındakine zehir edebilecek düzeyde saplantı barındıran, gözlerinin dünyaya, kendine, başkalarına körleştiği, ve benim de eskiden öyle düşündüğüm, heyecan verici, manyakça bir şey... Çoğu insan için bu şekilde olmayabilir, ben aşık oldum mu nedense çoğunlukla olabilen bir şey, belki de bu aşk değildir, bilemiyorum...

Aşk için, aşkınız için neler yapabilirsiniz?

-24 saat için bile olsa kilometrelerce yok gidersiniz... işyerine yalan söylersiniz, aileye belki...

-Saatlerce telefonda konuşursunuz, kulağa, cebe zarar verirsiniz, umrunuzda bile değildir... (aşk uzaktaysa)

-Bu telefon konuşmaları uyku düzeninizi bozar, sabah mor gözler, konsantrasyon sıfırın altında

-Sinirleriniz yıpranır, kavga ettiniz ama telefonlarınızı açmaz, kudurtur, ama affedersiniz 1 gün sonra, canım cicime dönülmüştür...

-Aşk uzakta değilse yanıbaşınızdaysa dar zamanda kısa görüşmeler ayarlamak için binbir takla, yalan dolan...

-Kıskançlık meselesi var, genelde aşkın en yıpratıcı hallerinden biri olur... Ben kıskançsam aşk cool'dur, o kıskançsa ben... "hayatım, saçmalıyosun..." modları...

-İştah olay, bazı aşklar keser, bazısıysa ters etki, yer durursunuz, uykusuz geceler fındık fıstık çips atıştırırsınız...

-Beyniniz tek yönlü çalışıyordur, ne yapıyor acaba, beni düşünüyo mu, neden aramadı acaba??

-Aşkınız için şehir değiştirmeyi bile düşünürsünüz, karşıdan ufak bir ışık gelse... Bu safların, salakların yapabileceği bir şeydir genelde... Ben de bu kategorideyim... Ülke değiştirebilmeyi bile düşünen saf-salak... Hatta bunun salaklık olmadığını düşünen, neden olmasın diyebilen bir salak... Ya akıl var mantık var... 1- o seni çağırmıyor ki, 2- orda naparsın, 3- ulan zaten onun orda ilişkisi var... gibi... Neyse bu ayrı bir durum, illa Almanya girmeli mi konumuza, aşık değilim ben ona!!

-Hayatınızı verirsiniz, odak noktası o olmuştur... boku yemişinizdir bile...

-
biri bana mukayet olaydı iyidi
onu çok özledim, ve bazen dayanamayacakmışım gibi hissediyorum...
bazen de hayatımda hiç olmamış gibi oluyor...hiç girmemiş, yaşanmamış, sıçılmamış içine gibi... resmen yok yani...
işte bunu sevmiyorum... bu kadar mal bu kadar salak, bu kadar şuursuz olmayı.... sevmiyorum...
birinden hoşlanıyorum...varlığından... bekli yarın haberi olur, belki de hiç olmayacak...
ama yine de Almanya'yı özlüyorum işte, onun geçmişte hayatımdaki yerini özlüyorum aslında, bana hissettirdiklerini...asla bir daha öyle hissedemeyecekmişim gibi...
hissetmesem ölür müyüm? yoo
yine salak salak yazdım işte
sıkıntıma sağlık
okumayın sakın, bayılırsınız sıkıntıdan

3 Ekim 2012 Çarşamba

hayatıma giren, çıkan, girip de çıkmayan, girip de çıkamayan, alıp da çıkaramadığım herkesten nefret ediyorum... bi siktirin gidin beynimden, ruhumdan!!!